Varoluşun anlamı en büyük mutluluktur.'
—Benjamin Disraeli
Dünyanın her yerinde olduğu gibi, beş bin yıl önce Çin’de de yaşam zordu. İnsanlar deniz ve ırmak kenarlarında, balık ve pirinç yiyerek yaşarlardı. Çok çalışırlardı ama genellikle mutluydular. Ünlü Çinli filozof Konfüçyüs (M.Ö. 551-479) “Bir kase pirinç, biraz içecek su ve başımın altına yastık yaptığım kolum, ben mutlu bir insanım," derken derin bir öğüt vermiştir.' Mutluluğun mal mülkten ziyade insanın iç zenginliğine bağlı olduğunu söylemiştir.
Elbette ki Konfüçyüs zamanında köleler besinsizlik yüzün
den acı çekerlerdi; Çince’de mutluluk anlamına gelen karakter fu dolu bir midedir. Sürekli bir parça yemek uğruna didinen insanlara kıyasla, kamı tok insanlar çok daha mutludurlar elbette.
Aç ya da tok, o zamanda yaşamış insanlar farklı çevrelerin mutlulukla, tatmin ve hatta talihle doğrudan ilişkisi olduğunu keşfetmiştir. Bu etmenler daha sonra yerküreyle uyumlu yaşama sanatı feng shui'yi yaratmıştır.
Kimse feng shui’nin tam olarak ne zaman başladığını bilmez. Efsaneye göre, Hsialı Wu ve adamları sulama çalışmaları yaparken San lrmak’tan çıkan dev bir kaplumbağayı gördükleri zaman başlamıştır (Şekil 1 A). O zamanlar Çinliler tanrıların ruhlarının deniz ve kara kaplumbağalarının kabuğu altında yaşadığına inandıkları için bu uğur sayılmıştır. Wu ve adamları kaplumbağaya daha yakından bakınca, kabuğundaki işaretlerin kusursuz bir kare oluşturduğunu fark etmişlerdir.
Şekil 1A: Kusursuz kare ile kaplumbağa
Bu karedeki her yatay dikey ve çapraz sıra toplanınca on beş eder. Bu o kadar ilgi çekicidir ki, Wu bilgeleriyle görüşmüştür. Böylece yalnızca feng shui’nin değil, Çin astrolojisi, 1 Ching ve Çin nümerolojisinin temelleri atılmıştır.
Biraz da bu keşif sayesinde Wu, Çin’in ilk imparatoru olmuştur. Üzerinden çok fazla zaman geçtiği için kimse bu öykünün doğru olup olmadığını bilmez. Wu'nun gerçekten yaşayıp yaşamadığı da bilinmemektedir. Ama bu, eski feng shui sanatının nasıl ortaya çıktığını anlatan şirin bir öyküdür.
Feng shui çevremizle ilgili birtakım basit ilkeleri temel almaktadır. Bunların neler olduğunu şimdi göreceğiz, sonra çevremize uyarlayacağız.
Ch'i
Ch’i yaşayan her şeyin içindeki yaşam gücüdür ve bir şey kusursuz bir biçimde yapıldığı anda Ch’i de kusursuzluk noktasına ulaşır. lyi bir bahçe de, yüz metreyi dokuz saniyede koşan atlet de iyi Ch’i yaratırlar.
Üçe üç sihirli karenin tarihi ve gelişimi hakkında daha fazla bilgi için bkz. Numerology Magic, Richard Websıer (St. Paul, Llwellyn Pub., 1995).
Yaşanacak en iyi yer bol miktarda Ch’i olan yerdir. Bu nedenle Çinliler arkası tepelik, önünde akarsu olan yerleri yeğlerler. Tepeler evi Ch'i'yi savurup uzaklaştıran soğuk, sert kuzey rüzgarlarından korurlar. Tatlı tatlı akan sular bol miktarda Ch'i yaratır. Ama girdaplı öfkeli sular Ch'i'yi götürür. Feng shui su ve rüzgar anlamına gelse de, hafif meltemler ve tatlı tatlı akan sular kastedilir ki, pek çok Ch’i ve iyi feng shui yaratılsın.
Eski Çinliler evrenin sürekli bir hareket içinde olduğuna ve her şeyin yin ve yang terimleriyle açıklanabileceğine inanırlar. Eski Taoist evren simgesi bunu açıkça gösterir. Bu simge, içinde kurbağa yavrusuna benzer iki şeklin yer aldığı bir dairedir (Şekil 1B). Biri beyaz, biri siyahtır. Beyaz noktalı siyah şekil yindir, yang da siyah noktalı beyaz şekildir.
Beyazın içindeki siyah nokta ve tam tersi, birinin öteki olmadan var olamayacağını gösterir. Yin olmadan yang, yang olmadan yin olmaz. Eski bilgeler yin ve yangı tanımlamaya çalışmamışlardır, gün ve gece gibi zıtların bir listesini yaparak açıklamışlardır. Gün olmazsa gece, ön olmazsa arka olmaz. İşte birkaç örnek:
Beyaz ve siyah Uzun ve kısa
Kuru ve yaş Sıcak ve soğuk Erkek ve dişi Yüksek ve alçak Gök ve yer
Yin ve yang sözcükleri bir tepenin birbirine zıt iki yamacını simgeler. Yin gölgeli, kuzey etekleri yang da güneşli güney yanıdır.
Tüm yükseltiler, tepeler, dağlar yang, düz alanlar yindir. Pagodalar (kat kat çatılı Çin anıtları) çok düz, yani çok yin alanlarda yang enerjisi yaratmak için inşa edilir.
Yaşamlarımızda yin ve yang dengesi yaratmak isteriz. Çinliler için ideal mekan arkasında dağlar, tepeler, yani yang ve önünde düzlük ve akarsu, yani yin olan alanlardır.
Yin ve yang bir arada sessiz ve sakin oturmazlar. Her biri bir ötekine baskın çıkmaya uğraşır. Sonuç olarak da ilkbaharda yang artar, yin azalır; yazın yang en güçlü noktasındadır; ama sonbaharda azalmaya başlar ve kışın yin, yangdan daha güçlüdür. Bu döngü her yıl yinelenir.
Beş Element
Feng shui’de beş element vardır ve simgesel olarak evrendeki her şey bu beş elementten oluşur. Çin astrolojisine göre hepimiz bu beş elementin bir karışımıyız. Feng shui açısından sizin için en önemli element doğum yılınıza göre belirlenir. Kişisel elementinizin hangisi olduğunu ek bölümünden öğrenebilirsiniz.
Beş element ateş, ahşap, toprak, su ve metaldir. Farklı biçimlerle dizilebilirler.
Üretim (Doğum) Döngüsü’nde (Şekil 1 C), her element iki yanındaki elementi besler ve yardım eder. Ahşap yanar, ateşi oluşturur; ateş külleri yaratarak toprağı oluşturur. Topraktan, metal elde ederiz; metal simgesel olarak erir ve suyu oluşturur. Su ahşabı besler ve büyütür.
Yok Oluş Döngüsü bunun tam tersidir (Şekil 1 D). Ateş metali eritir, metal ahşabı keser. Ahşap toprağın gücünü soğurur. Toprak suyu engeller. Su ateşi söndürür.
Ahşap
Ahşap yaratıcı, sosyal ve sevimli bir elementtir. Evinizde fazlaca ahşap varsa bu özelliklerinizi destekleyerek kendinizi bir biçimde yaratıcılıkla ifade etme potansiyeli geliştirirsiniz. Yeşil renk ahşabın simgesidir. Saksı bitkileri ve taze kesilmiş çiçekler ahşabı simgeler.
Ateş
Ateş heyecanlı ve hareketli bir elementtir. Ilık ve koruyucu olduğu gibi yakıcı ve yok edicidir de. Sonuç olarak evde dikkatli kullanılması gerekir. Ateş ya da mumlarla temsil edilir. Kullanmak her zaman uygun düşmese de, kırmızı renk de ateşi simgeler.
Toprak
Dengeli, güvenilir, sabırlı ve yöntemlidir. inatçı ve sürekli isteyen bir tip de olabilir. Mülk, hukuksal konular, sabır ve zorlu çalışma sonucu elde edilen sonuçlarla ilgilidir. Sarı renkle simgelenir. Çömlekler ve seramikten yapılma her şey toprağı temsil eder.
Metal
İş, para ve başarı ile ilintilidir. Genelde maddi başarı anlamına gelse de bir kılıç ya da bıçak biçimini alarak yıkıcı da olabilir. Beyaz, altın sarısı ve öbür metalik renkler simgesidir. Evde kullanılan her metal şey metali simgeler. En iyi nesne değerli ya da yarı değerli metalden yapılma çekici bir süs eşyasıdır.
Su
Yolculuk, öğrenme ve iletişimle ilgilidir. Tıpkı yumuşak bir yağmur ya da bir fırtına gibi hem besleyici hem de yok edicidir. Evde bir akvaryum ya da minik bir havuz su elementini simgeler. Siyah ve mavi renkli her şey yine suyu simgeler.
Kişisel elementimizin çevremizde bulunmasını isteriz. Üretim Döngüsü’nde elementimizden hemen önce gelen elementin de çevremizde yer almasını isteriz, çünkü bu element kişisel elementimizi yaratmamıza yardımcı olur.
Bir evde birden fazla kişi yaşayınca sorunlar çıkar. Eskiden evde yaşayan en yaşlı erkeğin elementi öncelik sahibiydi, ama bugün eve en fazla para getiren kişinin elementine öncelik verilir.
Pratik olarak aile reisinin elementi ortak yaşam mekanlarında, kişilerin kendi elementleri de yatak odalarında en fazla kullanılır.
Birlikteliklerde en ideal durum eşinizin de Üretim Döngüsünde sizinle uyumlu bir elementten olmasıdır. Elementleriniz Yok Oluş Döngüsü'nde birbirinin yanında yer alıyorsa, potansiyel zorluklara engel olmak için nötralize edici bir element kullanmanız gerekir.
Bunun için Yok Oluş Döngüsü'nü kullanırız. Bu, Üretim Döngüsü'nün saatin ters yönünde okunmasıdır. Ahşap sudan gelir, su metali paslandırır. Metal topraktan yaratılır. Toprak ateşi söndürür, ateş ahşabı yakar.
Örneğin, siz metalsiniz, eşiniz de ahşap. Yok Oluş Döngüsü’nde birbirinizin yanındasınız. Bu sorun var anlamına gelir. Yok Oluş Döngüsü’nde bu ahşap ile metal arasında yer aldığından evinize suyla ilgili nesneler, bir akvaryum ya da küçük bir çeşme koyarak bu sorunu halledebilirsiniz.
Başka bir örnek: Siz ateşsiniz, eşiniz de su. iyi bir çare evde ahşap elementine ait bir şeyler bulundurmaktır çünkü Yok Oluş Döngüsü’nde ahşap su ile ateşin arasında yer alır. Saksı bitkileri ya da taze çiçekler iyi bir çözümdür.
Bunu yaparak potansiyel sorunları daha başlamadan sona erdiririz. Sorunlarla çevriliyken mutlu olmak zordur. Neyse ki feng shui tüm canlı şeylerle (eşlerle bile) uyum ve mutluluk içinde yaşamanın yollarını gösterir ve her soruna bir çözüm önerir..
Sharlar
Sharlara ‘zehirli oklar’ denir; evinize şanssızlık ya da talihsizlik taşıyan düz hatlar ya da sivri açılardır. Mutlaka kötü bir şeyin olacağı anlamına gelmezler, ancak bir felaket potansiyelinin varlığı anlamına gelirler.
Eski Çin’de hayaletlerin düz hatlar boyunca gezdiğine inanılır. Bu nedenle resimlerde sık sık göllerin üzerinde zikzaklar çizen köprüler görürsünüz. Bu, hayaletlerin gölleri aşmasını engellemek için bulunmuş bir çözümdür.
Sharlar pek çok yolla meydana gelir. Doğrudan evinize gelen her düz hat bir shardır. Eviniz T biçimli bir kavşaktaysa ve doğrudan evinize gelen bir yol varsa, bu güçlü bir shardır. Başka sharlar da güç kabloları ya da komşu evlerin çatılarının sivri köşelerince yaratılır.
Doğrudan sizin evinize yönelen her sivri köşe köşe bir shardır. Evinize dik açıyla bakan bir komşu çatı gibi.
Tüm sharlar potansiyel tehlike içerir. En kötü sharlar doğrudan ön kapınıza yönelenlerdir.
Neyse ki sharlar onları gördüğünüz sürece vardır. Bu nedenle bir duvar, bir çit, çalılar doğrudan size yönelen bir sharı ortadan kaldırmakta işe yarar (Şekil 1 E).
Kimi zaman bir shar bu biçimde gözlerden saklanamaz. Neyse ki feng shui'de her şey için virtüel bir çare bulunur. Pakua aynası olarak bilinen küçük bir ayna sharı geldiği yere geri göndermekle kullanılır. Pakua aynası sekizgen bir ahşaptır, ortasında yuvarlak bir ayna vardır ve aynanın çevresinde I Ching'in sekiz trigramı yer alır (Şekil 1 F). Aynalar yin, yani edilgendir. Ancak çevrelerine trigramlar konunca yang, yani saldırgan olurlar. Bu ayna ön kapının üzerine asılır ve simgesel olarak bir sharı yakalayarak geldiği yere geri gönderir.
Pakua aynaları evin yalnızca dışında kullanılır. Üç ayrı tipleri vardır. Düz bir aynaları varsa, sharı geldiği yere geri gönderirler. İçbükey bir aynaları varsa, zararlı enerjiyi emerler. Dışbükey aynası olan pakualar en tehlikelileridir çünkü shan dört bir yöne dağıtırlar. Bu aynalar deneyimli bir feng shui uzmanına danışılmadan asla kullanılmamalıdır.
Evinizin içinde de shar olabilir. Evinizin ön kapısına dik gelen bir yürüyüş yolu da bir shardır. Evin içinde yer alan uzun düz bir koridor da yine shar yaratır (Şekil 1 G). L biçimli bir oda da, iki kenar dik bir açı oluşturduğu için odanın içinde shar yaratır.
Açıkta kirişler de shar yaratır. Çekici görünebilirler ama altlarında uzun süre geçiren herkesin üzerinde baskı yaratırlar. İskemle ya da koltukların doğrudan kirişin altında durmamasına özen gösterin. işyerinizi de gözden geçirin. Uzun süre açıkta bir kirişin altında çalışıyorsanız, baş ağrısı çekersiniz.
Çözümlemeler
Feng shui’de virtüel olarak her sorunun bir çaresi bulunur (bu durumun iki istisnası yeraltı sulan ve evinizin hemen üzerinden geçen güç kablolarıdır).
Parlak ışıklar yararlıdır çünkü evinizi sıcak ve konuksever gösterirler. Işık ayrıca pozitif enerjiyi de çeker, evinizin pozitif enerji istediğiniz her köşesini aydınlatın.
Evinizin ana girişi aydınlık olmalıdır çünkü en çok Ch’i buradan içeri girer. Konuklarınız ön kapınızın yerine rahatça bulamazlarsa, Ch’i de bulamaz.
Işıklar biçimi dengeli olmayan mekanlarda da kullanılır. Tayvan’da L biçimli mekanlar ışık kullanılarak simgesel olarak kare yapılır (Şekil 1 H).
Bütün ışıklar yararlıdır ama avizeler Ch’i’yi her yöne yansıttıkları için özel olarak faydalıdırlar. Kristaller de daha küçük ölçekte aynı amaçla kullanılırlar ve işe yarar çözümlemelerdir.
Aynalar da işlerliği olan feng shui çözümlemeleridir. Dışarının hoş görüntüsünü içeri yansıtır, küçük odaları geniş gösterir, karanlık, hüzünlü mekanlara ışık yansıtırlar. Feng shui’de yatak odasında başınızı yataktan doksan dereceden fazla döndürmeden kapıyı görmek önemlidir. Bir nedenle bu mümkün değilse, girişi görebileceğiniz bir ayna asabilirsiniz.
Aynı biçimde aşçının yemek pişirirken kapıyı görmesinin yemeğin kalitesini etkilediği düşünülür. Gerekirse ocağın çevresine ayna konularak aşçının ardında kalan kapıyı görmesi sağlanmalıdır.
Çin’de ocağın çevresine ayna konularak pişen yemeğin simgesel olarak iki katına çıkması sağlanır ve bu da eve bereket getirir. Aynı nedenle aynalar sık sık yemek odalarına da asılır.
Aynalar mümkün olabildiğince geniş olmalı, simgesel olarak insanları ayak ve başlarını ‘kesmemelidir'.
Bitkiler de önemli feng shui çözümlemeleridir. Ch'i yaratarak yaşamı ve büyümeyi simgelerler. Ancak sağlıklı olmaları gerekir. Ölü ya da ölmek üzere olan bitkiler negatif enerji yaratır ve hemen değiştirilmeleri gerekir. Suni bitkiler de işe yarar, ancak temiz tutulmalı ve tozları alınmalıdır. Kuru çiçeklerin içindeki tüm su çekilmiş olduğu için feng shui’de asla kullanılmazlar.
Bitkiler sharları gizlemekte ve yok etmekte de kullanılır. Bir masanın sivri ucunu göze hoş görünen bir saksı bitkisiyle gizleyebilirsiniz.
Dış mekan bitkileri tüm çözümlemelerin en etkili olanlarıdır kuşkusuz. Evin arkasındaki ağaçlar ev sakinlerine simgesel koruma sağlar; rüzgar ve gürültüye karşı gerçek koruma da sağlar elbette. Evin dışından gelen sharları ortadan kaldırmakta da işe yararlar. Her zaman yeşil kalan ağaçlar amaca daha uygundur. Ancak ağaçların kendileri de birer shar olabilir. Eve çok yakınsalar güneş ışığını engelleyebilirler ya da kışın yaprakları dökülünce dallan shar olabilir.
Rüzgar çanları ve hareketli mobilyalar ilginç feng shui çözümlemeleridir. Hareket ve ses canlandırmaya gerek olan tüm alanlarda işe yarar. Pek çok maddeden rüzgar çanı yapıldığı için elementinizle ilgili olanı seçebilirsiniz. Ya da elementinizi temsil eden renge boyanmış metal rüzgar çanları alabilirsiniz. Çıkardıkları güzel ses size Ch’i’nin evde dolaştığını anımsatır.
Rüzgar çanlarınızın boş silindirlerden yapılması Ch’i’nin içlerinden akması açısından önemlidir. Başka içi boş nesneler, örneğin flütler de feng shui çözümlemesi olarak kullanılır. Flütler açıktaki kirişleri yok etmek açısından işe yarar çözümlemelerdir.
Canlı hayvanlar da Ch’i’ye cesaret verir. Doğu'da küçük bir kuş beslenmeyen ya da akvaryum olmayan ev yok gibidir. Su parayı, balık da ilerlemeyi simgeler. Birlikte bereket ve bolluğu simgelerler. Aslında akvaryumun dokuz balık alacak kadar geniş olması gerekir; sekiz sarı, bir siyah balık; sarı balıklar zenginlik, siyah balık da korunma ve güven anlamına gelir.
Hareket eden sular da korunma sağlar ve Ch’i'ye cesaret verir. İç mekanlarda kullanılan küçük çeşmeler son yıllarda popüler olmuştur.
Dışarıya konan daha iri çeşmeler ve balık havuzları iyi feng shui’dir. Su temiz ve taze olmalıdır. Durgun, çürük kokulu sular negatif enerji yaratır.
Evi kavrar gibi görünen böbrek biçimli havuzlar da feng shui açısından koruyucu ve iyi olarak nitelendirilir.
Ağır ve geniş nesneler feng shui çözümlemesi olarak kullanılır. Bu özellikle çevre çok yinse (düzse) işe yarar. Eşyanın çoğunun bir yanda olduğu ve dengesizlik yarattığı odalarda da işe yarar.
Renkler başka bir feng shui çaresidir. Renkleri kullanmanın en iyi yolu söz konusu kişinin kişisel elementini belirlemek veya bu elementi ya da Üretim Döngüsü’nde bu elementten önce gelen elementi temsil eden rengi kullanmaktır.
Başardı Bir Yaşamın İlkeleri
Çinlilerin başarılı bir yaşamın beş ilkesini listeleyen bir deyişleri vardır. Bu deyiş feng shui'nin yaşamlarında ne denli önemli olduğunu da ortaya koyar. “Önce kader gelir, sonra şans; üçüncü olarak feng shui'yi insan sevgisi ve eğitim izler.” Kaderimizi burcumuz belirler, güçlü zayıf yanlarımızı ve potansiyelimizi ortaya koyar. Kaderimizden kaçamayız. Bazı kimseler zengin ailelerde, her türlü olanakla doğmuşlardır, ama güçlü bir burçları yoksa yaşamda bir başarı elde edemezler. Bazıları da çok daha alçakgönüllü şartlara doğmuşlardır. Belki de ailelerinin eğitim masraflarını karşılayacak gücü bile yoktur. Ama güçlü bir burcu olan bir kimse her türlü zorluğu aşarak başarıya ulaşır.
ikinci olarak şans gelir. Şans, tanımlaması zor bir sözcüktür. Çinliler öbür dört kavramın üzerinde çalışarak şansımızı açabileceğimize inanırlar. Şans bir zihin durumudur aslında. Geleceğe korkuyla değil de, katılımcı olarak, ümitle bakarsak, başımıza iyi şeylerin gelmesini umarsak, olaylar genellikle istediğimiz biçimde gelişir.
Üçüncü kuram feng shui’dir. Bunu kullanarak dünyayla ve içindeki her şeyle uyum içinde yaşayabiliriz. Bu biçimde yaşamak şans da dahil, yaşamımızı her anlamda iyiye götürür.
Dördüncü kuram insan sevgisidir. Hem eski Çin felsefesi hem de dini metinler hiçbir ödül beklemeksizin vermemizi öğütler. İnsanın kendi ‘ben’ini hesaba katmadan vermesi kendi özel tatminini getirir ve yaşam kalitemizi iyileştirir.
Son olarak eğitim gelir. Hepimiz elimizden geldiğince ileri gitmeliyiz. Eğitim yaşam boyu süren bir çalışmadır; mümkün olduğu kadar dünyada olup bitenlerle bağımızı koparmamalıya
Pek çok açıdan bu beş ilke mutluluğun reçetesidir. Potansiyelimizi kullanır, pozitif bir bakış açısını benimser, dünyayla uyum içinde yaşar, başkalarına yardım eder, öğrenmeye ara vermezsek, mutlu oluruz.
Çin'de başka bir ünlü deyiş daha vardır: “Mutluluk bir ırmaktır, seni kuşatır ama yüzmeye devam etmen gerekir.” Buradaki mesaj ısrar ve dayanıklılığın da gerekli olduğudur. Çok çalışmadan hiçbir iyi şey olmasını beklemeyin. Kaderimizi, feng shui’yi, şansımızı iyi değerlendirir, insanları sever, eğitime önem verir, dayanıklı olur ve çalışırsak, başarılı ve mutlu oluruz, yaşamlarımızdan tatmin duyarız.