Evlilikte Altın Kurallar
İlişkinizde emek harcamıyor, ayrıntılara önem vermiyorsanız aşkınız biter. Aşk için katkınız olmalı, çaba göstermelisiniz. Demek ki evlilikte mutluluk için ilk kural, işleri oluruna bırakmamak, yani “Nasıl olsa beni seviyor, o benim eşim.” deyip, kulağımızın üzerine yatmamaktır.
Mutlu bir evlilik için hepimizin özen göstermesi gereken bazı önemli ipuçları vardır:
• Sürpriz yapmayı unutmayın. Sürprizlerle birbirinizi şaşırtmak çok heyecan verici olabilir.
• Mesaisi olup olmadığını önceden öğrenmek kaydıyla, eşinizin çıkış saatine yakın yanma gidip, birlikte yemeğe çıkmak şaşırtıcı ve hoş bir hareket olabilir. Eşinizin işyerine ani bir baskın ve baş başa bir yemek şaşırtıcıdır ve romantik bir etki yaratır (mesaisi olup olmadığını önceden öğrenmek şartıyla).
• Eşinizin işyerine küçük hediyeler göndermek ilginç bir yöntemdir.
• Sabah kalktığında görebileceği her yere süslü kağıtlara yazılmış küçük notlar bırakmak son derece hoş olur.
• Eşinizin olumlu özelliklerini herkesin içinde duyurmak önemli bir etki yaratır. Onun beğendiğiniz yönlerini, sevimli bulduğunuz davranışlarını başkalarının yanında söylemek onu mutlu eder. (Biz genellikle tersini yaparız.)
• Akşamları televizyon karşısında geçen anlar hayatımızın boşa akıp gittiği anlardır. Artık toplum olarak yapmayı unuttuğumuz karşılıklı sohbetler, evlilik için en önemli olgulardan biridir. Birbirinizin beklentilerini de bu şekilde öğrenebilirsiniz.
• Bu öneri özellikle kadınlar için: Eşinizle birlikte maç izlemek tahminlerinizin ötesinde olumlu bir etki yapar. Hele bir derbi maçıysa bundan ciddi manada hoşlanabilirsiniz bile.
• Çocuklarınız varsa ve ne kadar büyümüş olurlarsa olsunlar, onları evde bırakıp baş başa olabileceğiniz fırsatlar yaratmak çok önemli bir kuraldır.
• Yine uzun süreler vakit bulamasanız bile, birkaç günlük tatil kaçamakları mutlu evlilik için önerilen yöntemlerden biridir.
• Özel günlerde maddi ölçütü ne olursa olsun birbirinize hediye almak önemli bir davranıştır. İlla çok pahalı olması, avuç dolusu paralar ödenmiş olması gerekmiyor ama birbirinize özellikle özel günlerde hediye almak mutlaka yapılması gereken bir davranıştır.
• İsim kullanmak yerine, birbirinizi hoş ifadelerle çağırmak ve bunu da günlük yaşamda sık sık yapmak harika olur.
• Bir kadın evde atlet ve pijamayla dolaşan bir erkekten asla hoşlanmaz. Kıyafetlere, saç sakal bakımına önem vermek bir erkeğin önce kendisine, sonra eşine gösterdiği saygının işaretidir. Ev hali de olsa, dış görünüşe dikkat etmek gerekir.
• Aynı şey bir erkek için de geçerli, bakımsız bir kadın kadar itici başka bir şey olamaz. Bu da illa ki pür makyaj olunacak demek değil; makyaj ve bakım farklı şeylerdir.
• Sürekli şikayet eden, mutsuz, çok konuşan ve dedikodu yapan bir eş, beraber olduğu insanı kendisinden uzaklaştırır. Bu şekildeki davranışların sonucu mutlu bir evliliğe gitmez.
• Evliliklerde tartışma olması son derece doğaldır ama bütün tartışmalar yatak odasının dışında kalmalıdır. Asla özel alanlara taşınmamalıdır.
• İki kişinin ilişkisi yine iki kişiyi ilgilendirir. Sorunlarınızı başkalarıyla paylaşmak, o insanlara ilişkinizde söz sahibi olma hakkı tanır. Bu da bir evlilik için en tehlikeli durumdur.
• Yaşanan bazı sorunlar olsa bile, evlilikte en önemli şey iletişimdir. Aradaki iletişim asla kopmamalıdır.
• Çocuklar evliliği kurtaracak can simidi değildir. Sorunlarınız varsa, çözümler bulunmadan çocuk sahibi olmamalısınız.
• Evlilik, iki kişinin bir kişi gibi yaşaması değildir. İki kişinin bir arada yaşayabilme becerisidir. Birbirinizin kişisel özelliklerini yok etmeye ya da ezmeye çalışmayın. Siz o özellikleri tanıyarak, severek birbirinizle evlendiniz.
• Birbirinizin kariyer planlarını ve çabalarını engellemeyin, eşinizin işinde yükselme hedefini destekleyin.
• Farklı ailelerden gelen, farklı beğenileri olan iki kişi olduğunuzu unutmadan, birbirinizin zevkleriyle, ilgi alanlarıyla alay etmeyin ve eleştirmeyin.
• Hayat her zaman iyi sürprizler sunmaz insana. Zaman zaman aksilikler olduğunda, ters giden işlerin acısını eşinizden çıkarmayın. Aksine, asıl böyle zamanlarda birbirinize ihtiyacınızın olduğunu unutmayın.
• Üzüldüğünüzde, kızdığınızda bunu eşinizle paylaşın. İçinizde biriktirmek ve konuşmamak ya da geçiştirmek tehlikelidir. Zaman içinde büyük sorunlara dönüşebilir. Anlatın, dertleşin, birbirinizle iletişim içinde olun.
• Önceliklerinizi iyi belirleyin. Evlendikten sonra önceliğiniz hala eşinizden başkaları ise orada sorunlar başlıyor demektir.
• İkinizin de aynı anda öfke duyduğu, kızgın olduğu anlarda mümkün olduğu kadar konuşmaktan kaçının, tartışmaya girmeyin. Durumu sakinleştikten sonra konuşmak üzere erteleyin.
• Ortak yaşam içinde alman kararlar sadece ikinize ait olmalıdır. Ailelerin ya da arkadaşların karışmasına izin vermek, çatışmalara yol açabilir. Bağımsız bir aile olmanız gerektiğini unutmayın.
• Fiziksel olarak her birimiz, güzel göründüğümüzü ve bizi güzel bulanların varlığını bilmek isteriz. Birbirinize iltifat etmekten, fiziksel olarak güzel yönlerinizi övmekten kaçınmayın.
• Kin gütmek, bir evlilik için en olumsuz duygu durumudur. Yaşanılan tatsızlık, tartışma ya da sorun ne olursa olsun, mutlaka çözüme kavuşturun. Çözümsüz kalan her şey, içten içe hırslanmanıza ve en yakınınıza, eşinize, hayat arkadaşınıza karşı kin duymanıza neden olabilir.
• Empati kurmak, yani birbirinizin duygularını anlayabilmek, onun bakış açısıyla olaylara bakabilmek bir evlilikte olmazsa olmaz bir konudur. Karşıdaki insanı anladığım hissettirmek gerçekten çok önemlidir ve evlilikte uyumun ve mutluluğun en önemli koşuludur.
• Evlilikte monotonluğu durdurmanın yollarını bulun. Birbirinize anlatacak bir şeyiniz kalmamışsa, acil olarak duruma müdahale etmeniz gerekiyor demektir. Birçok evliliği bitiren şey, konuşacak şeylerin tükenmiş olmasıdır.
• Özellikle çocuklar olduktan sonra, evlilikte eşlerin birbirlerine ayıracak vakitleri kalmaz. Aslında belki de en önemli nokta budur.
• Her ne olursa olsun, mutlaka birbirinize ayıracak zamanınız' olsun ve birlikte baş başa zamanlar geçirmeye özen gösterin.
• Birbirinizi şaşırtacak sürprizler yapın. Örneğin; genellikle erkekten beklenen hediye almak ya da bir yemek için yer ayırtmak gibi şeyleri kadının yapması son derece ilginçtir. Aynı şekilde bir kadının yapması beklenen, çocukların okul, öğretmen görüşmelerine erkeğin gitmesi çok hoş bir sürpriz olur.
• Kabul etmek gerekir ki cinsellik evliliğin temel taşıdır. Cinsel sorunlar yaşıyorsanız bu sorunu çözüme kavuşturmak için kesinlikle geç kalmayın ve cinsel hayatınızla ilgili soru ya da sorunlarınızla ilgili olarak mutlaka bir uzmandan yardım alın.
• Cinselliği asla bir ceza olarak kullanmayın. Yatak odasına küs gitmeyin ve cinselliği birbirinize koz olarak kullanmaya kalkışmayın.
• Evlilik tek taraflı kararlar alıp uygulayabileceğiniz bir beraberlik değildir. Önemli kararları mutlaka birlikte almalısınız. Çocuk sahibi olmak böyle bir karardır ve eşinizin istemediği bir anda tek başınıza böyle bir karar alıp uygulamak hem çocuğunuzun hem de evlilik hayatınızın mahvolmasına yol açabilir.
• Zaman zaman ülkenin ekonomik gidişatıyla doğru orantılı olarak bazı mali sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Bu durumda eşinizi suçlamak, yargılamak olabilecek en olumsuz durumdur. Karşınızdaki insana kendisini yetersiz hissettirecek davranışlar, size de evliliğinize de olumlu etkiler yapmayacaktır. Bu dönemleri atlatılacak süreçler olarak görmelisiniz.
• Soru sormak, karşınızdaki insan için son derece zorlayıcı bir durumdur. Sürekli sorulara muhatap olan kişi kendisini savunmaya başlar ve size yanıt vermek istemez. İlişkinizi germek istemiyorsanız eşinizle konuşmanın başka yollarını bulmaya çalışın ama sorgulamaktan kaçının.
• Evde özensiz, dışarıda abartılı giyinmek çok rahatsız edicidir ve özellikle eşinizin gözüne batar. O nedenle evinizde de giyiminize özen göstermek, birbirinize önem verdiğinizin de göstergesidir.
• Genellikle evliliğin ilk yılları, birbirini tanıma ve birlikte yaşamaya alışma dönemidir. Bu dönemlerde birbirinize güç gösterisine girmeyin, duruma göre davranın ve inatlaşmayın.
• Geçmişte yaşanmış kırgınlıklar, üzüntüler, tartışmalar varsa bırakın geçmişte kalsınlar. O tatsız anları ve olayları bugüne taşımayın, gündemde tutmayın.
• Birbirinizi bütün kişilik özellikleriyle beraber bir bütün olarak sevdiğinizi unutmayın. O nedenle de en küçük bir anlaşmazlıkta ya da tartışmada birbirinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Başkalarını eşinize karşı yüceltmeyin.
• Evliliğin son derece ciddi bir kurum olduğunu ve en küçük sosyal yapı olarak toplumda büyük önem taşıdığını unutmayın. Evlilikle ilgili hiçbir konu şaka ya da alay konusu yapılmamalıdır. Bu konuda birbirinizin hassasiyetlerine özen gösterin.
• Evlilik bir ömür boyu beraber olmak amacıyla girilen bir yoldur. O nedenle boşanma sözcüğünü kullanmadan önce defalarca düşünün. Olur olmaz boşanmaktan söz etmeyin ya da bu yolla eşinizi tehdit etmeyin.
• Yaşanılan sorunlar ya da sıkıntılar ne olursa olsun, hemen bir başkasıyla paylaşmayın. Özellikle ilk anlatacağınız kişiler aile üyeleri olmasın. Aileler ister istemez kendi çocukları lehinde tavır alacaklardır. Bu da arada çatışmalara yol açar. Gerginlikleri daha çok artırır.
• Zaman zaman hepimiz hatalar yaparız. Çocuklarımıza, eşimize, ailemize karşı yanlış davranışlarda bulunabiliriz. Bütün mesele yanlıştan dönebilmek ve özür dileyecek olgunluğu gösterebilmektir. Yaptığımız yanlıştan dönmek ve karşımızdaki insandan özür dilemek büyük bir erdemdir ve aynı zamanda hem ona hem de kendimize olan saygımızın bir ifadesidir.
• Tartışmalarda sürekli suçlayıcı taraf olmak, karşınızdaki insanı saldırganlaştırır. Tartışmaların tek taraflı olmadığını, en azından tek başına sürdürülemeyeceğini unutmayın. Her tartışmada sizin de payınız vardır. Mümkün olduğunca kısa tutmaya ve suçlamadan konuşmaya çalışın.
• Eşinizle konuşurken, tartışırken, eleştiride bulunurken olayı kavgayla noktalamayın ve asla bağırmayın. Özellikle başkalarının yanında bu tip bir duruma düşmeyin. Asla birbirinize hakaret etmeyin.
• Bir evliliği yıpratan en önemli şeyler kıskançlıklar ve gereksiz alınganlıklardır. Kıskançlık, güven eksikliğinin göstergesidir ve karşınızdaki insanı bunaltır. Alınganlıklar da insanı sürekli açıklama yapmak zorunda bırakır. Bu tuzaklara düşmeyin ve eğer yenemediğiniz bu tip duygu durumları varsa mutlaka profesyonel destek alın.
• Çevrenize ve birbirinizin ailelerine, arkadaşlarına karşı tek ses, tek duruş tavrı sergileyin. Her birinizden ayrı görüş, farklı yorum geldiğini gören insanlar aranızda ortak noktalar olmadığını hissedecekler ve bu bazen yanlış sonuçlara yol açabilecektir.
• Son olarak, evlilikte en önemli şeyin sevgi olduğunu unutmayın. Kayıtsız şartsız sevmenin ve bu sevgiyi göstermenin en güzel, en doğal yolu, bunu dil ile ifade etmektir. “Nasıl olsa onu sevdiğimi biliyor.” diye düşünmeyin. Sık sık sevginizi dile getirin ve “Seni Seviyorum.” cümlesini söyleyin. Bu cümle özellikle en gergin anlarda, tartışmanın ortasında mucizevi bir etki gösterir.
Bireyin doğumla getirdiği mizaç özellikleri, sağlıklı ve dengeli bir aile yapısı içinde şekillenir.